Hürriyet

Bumerang - Yazarkafe

30 Ağustos 2018 Perşembe

HOŞKÖY BAĞ BOZUMU


Ne demiş ozan,Mehmet Girişit

Şarap haramdır diyen, Bay çok bilmişler
O zaman üzümü, hiçmi hiç yemesinler
Pekmeze bir kere bile, parmak sürenler
Cehennemde yerlerini, hazır etsinler.


Tekirdağ'da 35 bin dekar alanda üzüm yetiştiriciliği yapan bağcılar, hasadın ardından işlemek için ayırdıkları üzümleri; pekmez, bulama ve üzüm suyu haline getiriyor. 


Anadolu, bağcılık ve şarap sanatının doğum yerine çok yakındır ve bu sanatın büyüdüğü en yakın beşiklerden birisidir.Şaraplık üzümü, sofralık veya kurutmalık üzüme göre ayıran en önemli fark daha dirençli yapıda olmasıdır. üzümün içinde bulunan iki asitten biri olan malik asit, olgunlaşma döneminde şaraplık üzümlerde belli bir oranın altına düşmez. ki aynı zamanda bu, şarabın yıllanma sürecinde de etkili olacak maddelerden biridir. şaraplık üzümler, ince kabuklu olmaları, daha fazla şıra verme kabiliyetine sahip olmaları, kabuklarında bulunan renk pigmentlerinin yoğunluğu, gene kabuklarında taşıdığı karakteristik aromaların sofralıklara göre daha karakteristik olması ve çekirdeğinden geçerek ona burukluk kazandıran tanen adlı maddenin varlığı ile birlikte sofralarda tükettiğimiz üzümlerden bu noktada farklılık gösterir. 



Hoşköy, Marmara Denizi'nin kuzey sahilinde küçük bir sahil kasabası. Bağları ve zeytinlikleriyle Akdeniz ikliminin sınırı olarak kabul edilen bölgede bağcılık ve şarapçılık, antik çağdan beri devam eden eski bir gelenek.Arkamızdaki dağlar Akdeniz ikliminin sınırı, karşımızda Marmara, Avşa, Ekinlik ve Hayırsız Ada.
Ganohora olarak anılan ve tarihi 1.Yüzyıla kadar uzanan yerleşim, ortaçağda kiliseleri ve manastırlarıyla Hıristiyan alemi için önemli dini merkezlerden biri olduğu biliniyor.
Hoşköy'de enfes manzara eşliğinde bağbozumu etkinliği yapacağız. Mümkün olması durumunda bir bağa giderek üzüm toplayacağız ve enfes şarapların ve mezelerin tadına bakacağız.
Türkiye'de yetişen üzümlerin çoğu kurutmalık olarak yurtdışında ihraç edilmekte, ona yakın bir kısmı sofralarda tüketilmekte, sadece %5'lik kısmından şarap üretilebilmektedir.


16 Nisan 2018 Pazartesi


 ISPARTA GÜL HASADI





Isparta, Türkiye’nin gül ve gülyağı üretim merkezidir. Yağcılıkta kullanılan güller, Anadolu’ya XIX. yüzyıl sonlarına doğru Bulgaristan göçmenleri tarafından getirilmiştir. Isparta’da ise ilk yağ gülü üretimi 1888 yılında ve gülyağı üretimi de 1892 yılında "Müftüzade İsmail Efendi" tarafından gerçekleştirilmiştir. XIX. yüzyıl sonlarında, Türkiye’de gülcülük, öncelikle, Bursa’da, Akdeniz Bölgesi’nin ve Ege Bölgesi’nin bazı yörelerinde yapılmaya çalışılmışsa da çeşitli nedenlerle nitelikli üretimde başarılı olunamamıştır. Ülkede Isparta ve Burdur yöresi, yağ gülü yetiştirilmesi için çok uygun toprak ve iklim şartlarına sahip olduğundan, gülcülük tarımı öncelike Isparta’da olmak üzere, bu yörede oldukça tutulmuş ve yaygınlaşmıştır.Başlangıçta, gülyağı üretimi yörede çok ilkel imalathanelerde yapılmıştır. Isparta’da ilk gülyağı fabrikası, Atatürk’ün Isparta’ya gelişlerinde verdiği talimat üzerine 1935 yılında kurulmuştur.

"Buraya herkes kesinlikle hayatında bir kez gelmeli. Burada gül kokusuyla karşılaşıyorsunuz. Rüzgarla gelen gül kokuları sizi mest ediyor"


www.elitgeziler.com  sizler için İsparta'ya Gül Hasadı Turu hazırladı..